ÖZET
Akdeniz Ülkeleri Ormancılık Kuruluşları olan
EFIMED, SilvaMED (FAO) ve çeşitli kurumlar (AIFM, Plan Bleu, ARCMED, Akdeniz
Model Orman Ağı ve Akdeniz Üye ülkeleri) Akdeniz ormanları işbirliği için ortak
bölgesel bir platform oluşturmak üzere güçlerini birleştirmişlerdir.
Bu çabaların sonucu olarak birincisi
ülkemizde yapılan (2010-Antalya, ikincisi 2011-Fransa, üçüncüsü Cezayir-
Tlemcen) “Akdeniz Orman Haftası” etkinlikleri düzenlenmektedir. Bu
Organizasyonun ana düzenleyicisi; Silvamed Sekretaryası (GIZ, FAO, CHIEAM,
MFMN, EFİMED, AIFM) olup Mart ayında 2 yılda bir yapılmaktadır. Bunun yanında
28 Kasım 2012 tarihlerinde BM Genel Kurulu tarafından “21 Mart Uluslararası
Orman Günü" ilan edilmiş ve ilk resmi olarak Üçüncü Akdeniz Orman
Haftasında Cezayir- Tlemcen’de kutlanmıştır. Bu Rapor 16-22 Mart 2013 tarihlerinde kutlanan “Üçüncü Akdeniz Orman Haftası
(Cezayir- Tlemcen) etkinliği için düzenlenmiştir.
GİRİŞ
Birincisi 2010 yılında Türkiye’de, ikincisi 2011
yılında Fransa’da organize edilen Akdeniz Orman Haftası’nın üçüncüsü 17-21 Mart
2013 tarihlerinde Cezayir’de yapılmıştır. Bu vesile ile;
·
Bakanların da iştirak ettiği ‘Üst Seviye Toplantısı’ organize
edilmiş,
·
İlk teşebbüsleri 2010 yılında ülkemiz tarafından başlatılan ve
2012 yılı Kasım ayında BM Genel Kurulu tarafından ilan edilen “21 Mart Dünya
Orman Günü” kutlamaları yapılmış, fidan dikimi gerçekleştirilmiş,
·
Akdeniz Ormancılığı Stratejik Çerçevesi ve Politika Öncelikleri
isimli belge kabul edilmiş,
·
Akdeniz Ormancılığına ilişkin Tlemcen Deklarasyonu kabul
edilmiştir.
Akdeniz Orman Haftası ağırlıklı olarak Birleşmiş
Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı’ nın (FAO)
teknik danışma organlarından biri olan ‘Akdeniz Ormanları Meseleleri
Komitesi’ (Silva Medieterranea) tarafından organize edilmektedir. Kuruluşu 1911 yılına uzanan Silva
Mediterrenea’ nın dönem başkanlığına, tarihinde ilk defa olmak üzere, 2012
yılında ülkemiz seçilmiştir. Avrupa, Afrika ve Yakındoğu Bölgesinden 27 ülke ve
Avrupa Birliği örgüte üyedir. (http://www.fao.org/forestry/silvamed/66625/en/)
Üçüncü
Akdeniz Orman Haftasına, başta Cezayir olmak üzere; Belçika, Hırvatistan,
Mısır, Etiyopya, Fransa (20), İtalya (23) , Ürdün, Lübnan (13) , Moritanya, Fas
(28) , Portekiz, İspanya (10) , İsviçre, Tunus (21) ve Türkiye’den (23) toplam 300 civarında katılım gerçekleşmiştir.
Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Dr. Nurettin AKMAN Başkanlığındaki Türkiye
heyetinde; TC Cezayir Büyükelçisi Adnan Keçeci, ÇEM, OGM, DSİ, MGM, Gıda Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı temsilcisi, UNDP Türkiye Ülke Ofisi, STK temsilcileri
ve Çankırı Karatekin Orman Fakültesinden 2, Artvin Çoruh Üniversitesi Orman
Fakültesinden 1 öğretim üyesi yer almıştır.
Foto 1. Türkiye Orman ve Su İşleri
Bakan Yardımcısı Nurettin AKMAN, Cezayir Orman Bakanı, Cezayir Büyük Elçisi,
Tlemcen Valisi, Çölleşme Ve Erozyonla Mücadele Genel Müdür Yardımcısı İsmail
BELEN
Değerlendirme,
Tlemcen Şeri gayet bir türk şeri gibi bir çok insan ben türküm demek
için hep bizimle ilgileniyor. Zamanında Bursa-Tlemce arasında muadele yapılmış
yani burada çok ürk var. İnsanlar gayet sünni müslüman ve gayet ülkemize
ılımlı. Türk-Cezayir projelerine sıcak bakıyorlar. Fakat 1950li yıllarda
bağımsızlık mücadelesindede ve BM toplantısında
(Cezayir’i bilmeyen siyasetçiler tarafından büyük bir ihtimal) çekimser
kalınmanın biraz burukluğu var.
Özellikle fidancılık konusunda büyük ihtiyaçları
var.
Bunun yanında Cezair Ticaret Müşavirliği ile iletişime geçilmiş,
Akdeniz Orman Haftası nedeniyle Türkiye Heyetinin Cezayir’de olduğu ve programa
iştirak eden heyet ve konu hakkında bilgi verilmiştir. Müşavirlikten de
Cezayir- Türkiye Ticari konularında bilgi edinilmiştir.
CEZAYİR HAKKINDA
GENEL BİLGİLER, EKONOMİK DURUMU VE TÜRKİYE - CEZAYİR EKONOMİK VE TİCARİ
İLİŞKİLERİ
- Cezayir etnik açıdan Arab ve Berberi
(%20) ülkesidir.
- 2.381.741 km2 yüzölçümü ile
afrikanın en büyük yüzölçümüne sahiptir.
Arazi Durumu: % 4 Tarım alanı, % 9
Yüksek plato, % 87 çöl’dür.
- 2012 yılında tahmini nüfus 37
milyondur. %40’ı sahil şeridindedir.
- 48 vilayet bulunmaktadır. Cezayir, Oran, Constantine, Annaba, Batna, Blida,
Setif, Chlef, Djelfa, Sidi Bel Abbas, Tlemcen, Skikda, Bejaia, Ghardaıa, Tizi-
Ouzou başlıca şehirleridir.
Çalışma Saatleri : 08.00- 16.30 – Cuma- Cumartesi günü tatildir.
Resmi Tatil Günleri : 1 Ocak, 1
Mayıs, 5 Temmuz, 1 Kasım
Dini Tatil Günleri: Ramazan Bayramı
ve Kurban Bayramı 2 gün, Aşure 2
Resmi Dili Arapça’dır, İş hayatında Fransızca
kullanımı yaygındır.
Para Birimi : Cezayir Dinarı, 1 Dolar = 75 CD, 1 EURO= 105 CD
- Tunus, Libya, Nijer, Moritanya,
Mali, Fas ve Batı Sahra ile komşudur.
- 1516- 1830 yıllarında Osmanlı
hakimiyetinde kalmıştır.
- 1830- 1962 yılarında Fransız
sömürgesinde kalmıştır.
- 1962 yılında bağımsızlığına
kavuşmuştur. (50. Yıl)
- 1990 yılına kadar tek partili Başkanlık
sistemi ile yönetilmiştir.
- 1991 yılında çok partili sisteme
geçmiş, FİS galibiyeti sonu askeri darbe
- 1992- 1998 yıllarında yaşanan iç savaşta 250 bin kişi ölmüştür.
- 1999 yılında Cumhurbaşkanı Abdelaziz Bouteflika seçilmiştir. (3.dönem)
- 1958 yılında BM Genel Kurulu oylamasında, ülkemizin çekimser oy
kullanmasının hala siyasi ilişkilerimizde olumsuz etkisi görülmektedir.
Cezayir’deki Türk Yatırımları ve Müteahhitlik
Türk firmaları tarafından Cezayir’de 2002- 2011 yılları arasında inşaat, sanayi, ulaşım ve hizmet
sektörlerinde yapılan yatırım tutarı 1 milyar dolar düzeyindedir.
Türkiye’nin, Cezayir’deki doğrudan yatırımları; Hayat Kimya firmasının
temizlik maddeleri ve hijyenik ürünler üretimi, Bifa- Soaltubi firmasının
bisküvi, gofret, şekerleme ve çikolata üretimi, Evyap firmasının ortaklığında
Al Waha İnternational firmasının temizlik ve hijyenik maddeleri üretimi ve
Tosyalı Holding’in Oran şehrinde yatırım çalışmaları devam eden ve 2013 yılı
başında faaliyete geçecek olan demir- çelik üretimi konusundaki önemli
yatırımlardır.
Türkiye, müteahhitlik sektöründe en büyük inşaat firmaları sıralamasında
dünya ikincisi konumundadır. Cezayir’de 50 dolayında firmamız otoyol, tünel,
demir yolu, konut sektörü, sanayi projeleri, su projeleri gibi inşaat
sektörünün değişik dallarında faaliyet göstermektedir. Firmalarımızın son 5
yılda üstlendiği iş tutarı 3.5 milyar dolardır. Bu firmalarımızda 7.000
dolayında Türk işçisi çalışmaktadır.
Türkiye- Cezayir arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirilmesi
için ne yapılmalıdır;
Ülkemizden ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergileri; Ham madde: %5,
yarı mamul madde: %15, mamul madde %30 olup, AB ülkelerine uygulanan vergiler
aşamalı olarak 2020 yılında sıfırlanacak olması bu ülke ile STA imzalanmasının
önemini artırmaktadır. Türkiye; EFTA ülkeleri (Norveç, İsviçre, İzlanda) ,
Makedonya, Hırvatistan, Bosna Hersek,
Filistin, Tunus, Fas, Suriye, Mısır, Arnavutluk, Gürcistan, Karadağ,
Sırbistan, Şili, Ürdün ile STA anlaşması
imzalamıştır.. Lübnan ve G. Kore ile STA Anlaşması imzalanma aşamasındadır. Ülkemiz
tarafından Cezayir’le de STA anlaşması imzalanması yönünde üst düzeyde girişim
yapılmaktadır.
Türkiye’de finans ve bankacılık sektöründe 2000’li yıllarda köklü reformlar yapılarak sermaye yapıları
güçlendirilmiş olup, halihazırda ülkemizde bankacılık ve finans kuruluşları
hizmet kalitesi açısından çoğu Avrupa ülkesinden daha iyi durum olduğu
malumdur. Türkiye ile Cezayir arasında bankacılık alanında işbirliği yapılması,
ortak banka kurulması yada bir Türk bankasının şube açması ikili ekonomik ve
ticari ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacaktır.
Havayolu taşımacılığında uçuş sayısının artırılması, denizyolu
taşımacılığının geliştirilerek taşıma maliyetlerinin düşürülmesi önemli
görülmektedir.
Türkiye, son yıllarda komşu ülkeler, ortadoğu ve afrika
ülkeleri ile ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirme konusuna oldukça önem
vermektedir. Bu bağlamda, ülkemizle
aynı tarihi ve kültürel değerleri paylaşan dost ve kardeş ülke Cezayir’le sanayi ve teknoloji alanında işbirliği
yapılması, ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi bankacılık, sağlık, sosyal güvenlik, turizm ve
kültür gibi pek çok alanda işbirliği yapılmasının her iki ülkenin yararına
olacağı düşünülmektedir.
Ülkeye girişte yolcular için şahsi eşya muafiyeti vardır. Yolcu beraberinde
getirilen döviz, altın ve platin kıymetli eşyanın girişte gümrüğe yazılı olarak
deklare edilmesi gerekmektedir. Ülkeden çıkış sırasında, ülkeye girişte yapılan
deklarasyon ve ülkede yapılan döviz bozdurma belgesi ve harcama belgeleri
istenebilmektedir. Bu nedenle, ülkeye iş ve turistik maksatlı olarak seyahatte
bulunan vatandaşlarımızın belirtilen hususları dikkate almasının önemli olduğu
değerlendirilmektedir.
Cezayir ile ticaret yaparken bilinmesi yararlı olabilecek bazı
hususlar şöyledir; Cezayir piyasasındaki sürekliliğin devamı bakımından, ticari teamüllere uygun hareket edilmesi, gerek firma gerekse ülke
imajını zedeleyici işlemlerden kaçınılması önem arzetmektedir. Cezayir’de
ülkemiz menşeli ürünlere kalite açısından olumlu, ülkemize ve ülkemiz insanına
karşı oldukça sıcak bir yaklaşım bulunmakla birlikte, muhatap tanınana kadar
temkinli yaklaşmakta fayda vardır. Cezayir’de iş yapmak isteyen firmalar bu
ülkeye özgü yavaşlıklara sabır göstermeli, tarihi ve kültürel bağlara özen
göstererek kendisini kabul ettirmeli, mümkünse firmayı yerinde görmeli ve
karşılıklı güvene dayalı kişisel ilişkiler tesis edilmelidir. Gerekirse
güvenlerini ve yakınlıklarını temin etmek adına, Türkiye’ye davet ederek, ürün
kapasitelerini ve kalitelerini ispatlamaları önem taşımaktadır. Cezayir
piyasasında yapılacak temaslarda arapça veya fransızca bilen elemanlarla
iletişim sağlanması gerekmektedir.
Önümüzdeki yıllarda, liberalleşme ve yeniden yapılanma çabalarına
paralel olarak Cezayir’in dünya ticareti üzerindeki öneminin giderek artacağı
da dikkate alınırsa, işadamlarımızın bu ülkeye yatırımlar yoluyla kalıcı olarak
yönelmelerinde fayda görülmektedir. Ayrıca, zenginleşen, liberalleşen ve
istikrara kavuşmakta olan Cezayir’in zengin ve ucuz enerji kaynakları, ucuz
işgücü imkanları ve yatırıma müsait alanları ile tüm yabancı yatırımcı ve
işadamları için her geçen gün daha cazip bir hale geldiği gerçeğini göz önünde
tutmakta yarar vardır.
Sonuç olarak, Cezayir’in doğal kaynakları ve buna bağlı gelir düzeyi ve
nüfusu itibariyle değerlendirildiğinde, gerek müteahhitlik sektörü gerekse
ticari potansiyel açısından ülkemiz için oldukça önemli bir pazar olduğu
gözönüne alınarak, hükümetler arası üst düzey sıcak temaslarla ekonomik ve
ticari ilişkileri geliştirilmesinin mümkün olabileceği düşünülmektedir.
Mustafa ÇETİN
Orman Ve Su İşleri Uzman Yardımcısı/ Orman
Mühendisi
Orman ve Su İşleri Bakanlığı/ Çölleşme ve
Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
web: http://www.yesilormanokulu.com/
0 Yorumlar
Yorumunuz İçin Teşekkürler..