Konya
Havzası İç Anadolu’da bulunmakta, çevresi 2500–3000 m yüksekliğindeki dağlarla çevrili olup, tabanı 950–1150
m yükseltili bir yayladır. Bu Havza’nın
akarsuları dışarı akmaz ve kendi içerisindeki gölleri besler. Bu sebeple “Konya
Kapalı Havzası” olarak tanımlanır.
Yeryüzü şekli ve jeolojik yapı ile ilişkisi.
Konya
Havzası, İç Anadolu’nun çevresindeki dağlık arazi
andezit, bazalt, granit, gnays, paleozoik şistler, kireç taşları ve
mermerlerden oluşmaktadır.
İç Anadolu, Doğu Anadolu’dan sonra volkanik
arazinin en yaygın olduğu bölgedir. Volkanik kayalar (andezit, bazalt, gabro
vb.) ile Eosen kireç taşları ve mermerler dağlık ve yüksek tepelik araziyi
oluşturmuşlardır. Volkan tüfleri ise dağlık arazinin çevresindeki tepelik
araziyi kaplamıştır. Bölgenin doğu bölümünde Karaca
Dağ-Hasan Dağı andezit ve andezit tüfleri kütlesi ile güneyinde Bolkar Dağlarının
mermer ve Eosen kireçtaşı kütleleri, eteklerde Miosen kireçtaşları
bulunmaktadır.
Konya
Havzası’nda İç Anadolu bozkırının alçak arazisi; 4. Zamanda Pleistosen’de (Würm
Buzul çağının sonunda) oluşmuş geniş gölün tabanında birikmiş olan kireçli ağır
balçık materyalleri ile bunların çevresindeki alçak akarsu tortullarından (taraçalarından)
oluşmuştur.
Akarsu tortulları çapraz tabakalı olup,
kireç çimentolu kumlu, killi materyallerdir. Bu tortul materyaller göl
tabanının çevresinde alçak taraçalar halinde bulunmaktadırlar. Akarsu
tortullarının bir bölümü de volkan tüflerinden taşınmış ve eski göl taban
materyalinin üstüne 1,0–1,5 m kalınlığında bir tabaka halinde yığılmıştır
(Ereğli kuzeyinde Aşağı Göndelen Ovası gibi).
Karapınar’ın
güneyinde ve güneydoğusundaki Meke yanardağları (Büyük
Meke, Acıtuz Mekesi, Küçük Meke) ile doğusundaki Karaca
Dağ bazalt,
andezit, porfirit, gabro ve volkan tüflerinden oluşmuşlardır.
Kuzeydeki Üzecek Dağı sırtları ile havza içindeki sırtlar
karasal pliyosen (kireçli) tabakalarından oluşmuştur.
Konya
Havzası 3. jeolojik zamanın son devrinde oluşan faylanma
ile Sultan Dağları ve Emir Dağları arasında uzanan Akşehir ve Eber göllerinin
yer aldığı oluk ile Eskişehir ovasının oluşumunu sağlayan çöküntüler meydana
gelmiştir. Yine 3. jeolojik zamanın sonlarına doğru, yoğun volkanizma olayları
da meydana gelmiştir. Volkanlardan çıkan lavlar ve diğer taneli malzemeler yer
yer göl havzalarına da birikmiştir. Böyle sahalarda göl tortulları ile volkanik
malzemelerin bir arada bulunduğu volkano-sedimenter araziler oluşmuştur. Pleistosenden
sonra gelen sıcak ve kurak Holosen döneminde göl kurumuş, yerinde küçük göller
ve sazlıklar kalmıştır.
0 Yorumlar
Yorumunuz İçin Teşekkürler..