Doğa Temelli Din Eğitimi: Orman Okulu Modeli Üzerine Bir İnceleme

Orman Okulu Modelinin Din Eğitimine Entegrasyonu

Sevgili Dostlar,

Eğitimde yeni yöntemler ve öğrenme ortamları sürekli gelişirken, geleneksel sınıf ortamının dışına çıkmayı hedefleyen yaklaşımlar giderek daha fazla ilgi görüyor. Özellikle doğayla iç içe, deneyimleyerek öğrenmeyi merkeze alan Orman Okulu Modeli, dünyanın birçok yerinde eğitim sistemlerine entegre ediliyor. Peki, bu model din eğitimi için nasıl bir fırsat sunabilir?

Geleneksel din eğitimi genellikle sınıf ortamında, ezbere dayalı ve teorik bir aktarım sürecine dayanır. Oysa İslam’ın doğayla iç içe bir hayatı teşvik ettiğini, peygamberlerin hayatlarının büyük bir bölümünü doğada geçirdiğini ve Kur'an-ı Kerim’in birçok ayetinde doğanın eğitim aracı olarak kullanıldığını biliyoruz. Bu noktada, Orman Okulu Modeli din eğitiminin sadece bilgi aktarmaktan ibaret olmadığını, bireyin doğayla ve yaratılışla doğrudan ilişki kurarak İslami değerleri daha derinden kavrayabileceğini gösteriyor. Efendimiz "Temel alışkanlıkları kazandırma ve Temel gelişimlerini dikkate alma" konusuna çok önem verirdi.

Orman Okulu Modeli Nedir?

Orman Okulu, çocukların doğayla iç içe bir ortamda, deneyimleyerek öğrenmesini esas alan bir eğitim yaklaşımıdır. Bu modelde öğrenciler, sadece doğa içinde ders almakla kalmaz, aynı zamanda gözlem yaparak, uygulamalı çalışmalarla öğrenir ve keşfetme sürecinin içinde aktif bir rol oynar. Avrupa’da özellikle İsveç, Norveç ve Almanya gibi ülkelerde yaygın olan bu model, artık Türkiye’de de farklı eğitim sistemlerinde kendine yer bulmaya başladı.

Peki, bu eğitim modeli din eğitimine nasıl entegre edilebilir?

Orman Okulu Modeli ile Din Eğitimi Nasıl Buluşur?

  1. Tefekkür ve Yaratılış Bilinci
    Orman Okulu Modeli, çocuklara doğayı gözlemleyerek, Hz. Allah’ın yaratışını doğrudan tefekkür etme fırsatı sunar. Kur’an-ı Kerim’de sıkça geçen "Şüphesiz göklerde ve yerde müminler için birçok âyetler(deliller) vardır." (Casiye Suresi, Ayet 3) ayeti, eğitimin doğa içinde gerçekleşmesiyle somutlaşır. Gökyüzüne, ağaçlara, hayvanlara ve ekosistemin işleyişine bakan bir çocuk, Hz. Allah’ın kudretini kitaplardan okumak yerine bizzat deneyimleyerek hisseder.

  2. Kur’an-ı Kerim Ayetlerinin Doğa Üzerinden İşlenmesi
    Kur’an-ı Kerim'de sıkça geçen doğa unsurları—güneş, ay, su, rüzgar, hayvanlar, bitkiler—öğrencilere doğrudan gösterilerek anlatılabilir. Örneğin, "O kâfir olanlar, görmediler mi ki, göklerle yer bitişik bir halde iken biz onları ayırdık. Hayatı olan her şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmıyorlar mı?" (Enbiya Suresi, Ayet 30) ayeti işlenirken, çocuklarla birlikte su kaynaklarının keşfedilmesi ve suyun ekosistem içindeki döngüsünün gözlemlenmesi eğitimi daha etkili kılacaktır. Özellikle çocuğun toprakla ve toprak üstünde rahatça oyun oynamasını teşvik eden Hz. Peygamber (sav), "Toprak çocukların ilkbaharıdır" buyurmaktadır (Münavi, Feyzü’l Kadir, 3/281).

  3. Peygamberlerin Hayatından Uygulamalı Dersler
    Peygamberlerin doğayla iç içe bir yaşam sürdüğünü ve çoğunun hayvancılık yaptığını biliyoruz. Hz. Musa (as.)'ın peygamberlik öncesinde uzun yıllar doğada çobanlık yapması, Hz. İbrahim (as.)’ın gökyüzüne bakarak Hz. Allah’ın varlığını sorgulaması, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sav) Nur Dağı’nda tefekkür için inzivaya çekilmesi, doğanın insanın manevi yolculuğundaki önemini gösteriyor. Bu olaylar, çocuklarla doğada yürüyüşler yapılarak, uygulamalı anlatımlarla öğretilebilir. Hz. Hasan'ın yedi ve Hz. Hüseyin'in altı yaşlarında iken Hz. Peygamber (sav)'in huzurunda ok atma müsabakası yaptıklarını,(1) başka bir seferinde güreştiklerini, (2) yine Hz. Peygamber (sav)'in yüzmeyi teşvik ettiğini,(3) çocuklara biniciliğin de öğretilmesini ve yapılan müsabakalara götürülmelerini tavsiye ettiğini (4) hadislerde görmekteyiz. Bütün bunlardan, sünnette çocukların oyunla iç içe olmaları gerektiğini, bedeni gelişimleri yanında, sosyal, duygusal, zihinsel vb. gelişimlerine katkı sağlamasının mümkün olabileceğini anlamaktayız. Bu konuda yapılan şu makale önemli içerik ihtiva ediyor (Sağlam, İ. (2002). Hz. Peygamberin çocuk eğitiminde öne çıkardığı hususlar. T.C. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 11(2), 167-190).
  4. Dualar ve Zikirler İçin Uygun Bir Atmosfer
    Sessiz ve huzurlu bir doğa ortamı, çocukların dua ve zikir pratiği yapmaları için ideal bir atmosfer sunar. Örneğin, pazar günleri sabah, öğle veya ikindi namazı sonrası doğada yapılan kısa bir tefekkür yürüyüşü ve ardından dua etmek, çocukların bu ibadetleri daha bilinçli ve içtenlikle yapmalarına yardımcı olabilir.

  5. İslam’da Çevre Bilinci ve Sorumluluk
    Din eğitimi sadece ibadetlerden ibaret değildir; aynı zamanda ahlaki sorumlulukları da kapsar. Orman Okulu Modeli ile çocuklara çevre bilinci kazandırılarak, "Semud kavmine de kardeşleri Salih'i gönderdik. Dedi ki, "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka bir ilâhınız daha yoktur. Sizi topraktan O meydana getirdi. Sizi orada ömür sürmeye O memur etti. Bu sebepten O'nun mağfiretini isteyin, sonra O'na tevbe edin. Şüphesiz Rabbim yakındır, dualarınızı kabul eder." (Hud, 61) emri doğrultusunda ömür sürmek ve imar etmek için doğayı koruma bilinci geliştirilebilir. Diğer yandan Efedimizin gösterdiği Harem Hudutları doğa koruma bilincinin başladığı sınırlar olarak addedilebilir.

Sonuç: Din Eğitiminde Yeni Bir Kapı Açılıyor

Sevgili dostlar, din eğitimi, ezbere dayalı ve yalnızca teorik bilgilerin aktarıldığı bir süreç olmaktan çıkmalı. Çocukların doğa ile bağ kurarak, deneyimleyerek ve sorgulayarak öğrendiği Orman Okulu Modeli, din eğitimi için büyük bir fırsat sunuyor.

Çocukların Hz. Allah’ın ayetlerini sadece okumak yerine doğrudan gözlemleyerek anlamasını sağlamak, onları kalpten bir iman ve bilinçle yetiştirmek için önemli bir adımdır. Bu modelin Türkiye’de yaygınlaşması, hem eğitimi zenginleştirecek hem de doğayla barışık, bilinçli bir neslin yetişmesine katkı sağlayacaktır. Unutmayalım ki, doğa da Hz. Allah’ın yarattığı bir kitap gibidir. Onu okumayı öğrenmek, imanımızı güçlendiren en güzel yollardan biridir.

1-Tehzibül-Tehzib, Haydarabad-Deken, 1328-345.

2- İbn Hacer, el-Metalibu'l-Aliye bi Zevaidi'l-Mesanidi's- Semaniyye, Kuveyt, 1973, 4/72.

3- Taberani, Fezailu'r-Remy, 5/b. 

4- Nesâî, Kitabu'l Hayl 13, 14.

Sevgiyle kalın,
Süleyman Çetin



Yorum Gönder

0 Yorumlar